Yıldızlararası - Interstellar Açıklama (Spoiler İçerir)

Bilim kurgu sevenlerin yüksek beklentilerle beklediği filimi bende bir bilim kurgu hayranı olarak henüz yeni izleme imkanı buldum.Öncelikle böyle bir filimi küçük ekran bilgisayarımda ve yetersiz ses ortamında izlediğim için kendime kızıyorum.Zira bilim kurgu alanında bu tür filmler ancak 5 yılda bir yapılabiliyor.Sinemada tüketilmesi gereken bir yapım olduğunu düşünüyorum.Yıldızlararası (Interstellar) filmini henüz izlemediyseniz ilk olarak süresi sizi korkutup vazgeçirebilir.Çünkü normal sürenin çok üstünde tam 169 dakika sürüyor.Bu dakikaların her birinden ayrı ayrı keyif alacağınızdan eminim.Bu kadar uzun süreye rağmen çoğu bilim kurgu filiminde olduğu gibi çok fazla bilinmeyen ve karanlık noktalar olduğu için bu yazıda bunların bir kısmına cevap bulabileceksiniz.Bilimsel gerçeklikler ve sahte bilimden biraz bahsedelim.Tabi bunlardan önce filmin özetini yazmak gerekli.

Yıldızlar arası (Interstellar) filminin özeti;

Filmin geçtiği yakın gelecekte yeryüzünde yaşam, artan kuraklık ve iklim değişiklikleri nedeniyle tehlikeye girmiştir. İnsan ırkı yok olma tehlikesiyle yüz yüzedir. Derken yeni keşfedilmiş bir solucan deliği, tüm insanlık için umut olur. Buradan geçip boyut değiştirerek daha önce hiçbir insanoğlunun erişemediği yerlere ulaşmak ve insanoğlunun yeni yaşam alanlarını araştırmak ise bir grup astronot-kaşife kalır. Bu kaşifler, geçen 1 saatin dünyadaki 7 yıla bedel olduğu ortamda hem hızlı ve cesur olmak zorunda kalacaklardır. İngiliz yönetmen Christopher Nolan'ın yönettiği film, 2014'ün Kasım ayında gösterime girdi.

Vurgulanan Bilimsel Kuramlar;

Yıldızlararası gerçek bilimin kanunları, teorileri ve tezleri ile kurgulanmış bir filmdir.Bu yüzden tamamen gerçekçi bilim beklemek ya da tamamen kurgu beklemek yanlış olacaktır.Bu yüzden aldığı eleştirileri hak etmeyecek türde bir yapımdır.Daha iyi anlamak için elbette kanıtlanmış bilimsel kuramlar hakkında temel düzeyde bilgi sahibi olmak gerekiyor.Filmde bahsedilen kanıtlanmış bilimsel kuramlar;

1-) Görelilik Kuramı

2-) Kuantum

3-) Karadelikler

Elbette gerçek bilimin temellerine dayandırılması izlerken daha çok etkilenmemizi sağlıyor.Lakin görelilik, kuantum ve kara delikler hakkında bile sonsuz değişken ve soru bulunurken olayın kurgu tarafı da izleyenlere böyle olmalı ya da olacak izlenimini verilmeye çalışılmış.Örneğin kara deliklerin varlıkları ispatlanış durumda.Onlarda o kadar güçlü çekim kuvvetleri bulunur ki ışık bile o çekim kuvvetine dayanamaz ve yutulur.Onları çevrelerindeki kütlelere yaptıkları etkiler ile gözlemleyebiliyoruz.Bugün Stephen Hawking gibi ünlü fizikçiler bugün kara deliklerin nasıl çalıştığını açıklamaya çalıyorlar.

Onların varlığını biliyoruz ve fakat neden böyle olduklarını bilmiyoruz.Bu yüzden filim buna bilimin teorilerini kullanarak açıklama getirmiş.Baş roldeki karakter Cooper bir kara deliğin içine girip hayata kalmayı başarıyor.Orada bilimin 5. boyut dediği evrede geçmişe doğru zaman yolculuğu yapıyor.Elbette kara deliğin içinde geçebilmeyi başarmak, hayatta kalmak, 5. boyuta ulaşmak ve 5. boyut var ise geçmişse yolculuk yapmak tamamen kurgusaldır.

Zamanın Farklı Akması ( 1 saat dünyada 7 yıl)

Kara deliğin içinde olanlar bir yana yıldızlar arası seyahat sonrasında kara deliğe yakın bir gezegene inilmiştir.(Bu konu bilim çevrelerinden sert eleştiriler alıyor.Zira bir kara deliğin yanında bir gezen olma ihtimali yok.Olsa bile o gezegene ışık yansımasının imkanı yoktur.Çünkü kara delik tüm ışıkları yutacaktır.) Burada karakterlerin kendi aralarında ki konuşmada yaptıkları hesaplamalara göre orada geçirecekleri 1 saat, dünya da 7 yıl gibi bir zamana denk geliyor diye belirttiler.Bir kara deliğin yanına yaklaşılmaz eleştirilerini bir kenara buradaki olay görelilik yasası ile desteklenmiştir.Yani doğrudur.

Basitçe anlatmak gerekirse kütlesi olan her cisim uzayda zamanı bükmektedir.Kara delikler çok güçlü çekim kuvvetine sahip oldukları için onlara çok yakın durabilmeyi başarabilirsek zaman dünyadakinden daha yavaş akacaktır.Uzay zaman bükülmesi dedikleri olayda tam budur.

Eğer bir insan bir kara deliğin çok yakınında bir kaç yıl kalmayı başarıp dünyaya dönebilseydi, dünyada ki insanlar o sırada belki yüz yıl yaşamış olurlardı.Bu bize geleceğe gitmenin zorda olsa mümkün olabileceğini gösteriyor.Lakin bilim adamlarının ekseriyetinin kabul ettiği bir şey var ise o da geçmişe dönmenin mümkün olmayacağıdır.

Solucan Deliği 

Ortaya atıldığı günden beri bilim kurgu filmlerinin vazgeçilmez olgusudur solucan delikleri.Zira evren çok büyüktür.Ve bizim yakınımızda yaşayabileceğimiz başka bir gezegen yoktur.Yapılan araştırmalarda yaşanabilir olduğu varsayılan en yakın gezegenler bile yüzlerce ışık yılı uzaklıktadır.Ne bugün, ne de bundan 1000 yıl sonra oralara ulaşmamız mümkün değildir.Çünkü ışık hızına ulaşsak bile oralara gitmemiz yüzlerce yıl sürecektir.Bu pek mümkün gözükmüyor.

Solucan delikleri varlığı ispatlanmamış kuramlar'dır.Uzayda bir yerden bir yere açılan kapılar olduğuna inanılıyor.Bu sayede evrenin bir noktasından, başka bir noktasına kısa zamanda yolculuk etmemize olanak tanıyacağı söyleniyor.Tabi ki bunların hiç biri henüz ispatlanmadı.

Yıldızlararası filmi yakın gelecekte dünyanın tehlikede olduğunu yansıttığı için bu filmde de solucan delikleri kullanılmak zorunda kalmış.Aksi halde varlığından bile bir haber olduğumuz, rakamların bile yetersiz kaldığı uzaklıktaki yıldızlara ulaşmak mümkün olmayacaktı.

Genel yorum;

Bu kadar ağır eleştiri almasının tek sebebinin bilimsel gerçekliklere çok yer vermesidir.Örneğin avatar filmi yıldızlararası'dan bin kat daha fazla mantıksızlık ve tutarsızlık içermesine rağmen bu eleştirilere maruz kalmamıştı.

Aldığı ağır eleştirilerden çok olumlu eleştiriler alan bu yapımda en başta da dediğim gibi tamamen gerçek bilimin bize sunduklarından faydalanmak mümkün olmazdı.Bu yüzden akla yatkın olmadığını düşündüğünüz sahnelere pek takılmayın.Bir kara deliğin içine öylece giremezsin gibi eleştirilere kulaklarınızı kapatarak keyif almaya çalışmanızı tavsiye ederim.