Şehzade Beyazıt, Sultan Süleyman'ın 4. şehzadesi, Hürrem sultanın 3. oğludur.Kütahya, Konya ve Karaman sancak beyliği yapmıştır.Abisi Şehzade Mustafa'nın idam ettirilmesinden sonra tahta en yakın şehzade olmuştur.Kaynaklar bize babası henüz sağ iken kendini tahta laik gördüğüne dair bir çok cümle kurduğunu söylüyor.Kütahya sancak beyi iken, abisi Selimin Konya sancak beyi olması dolayısı ile kendini tahta daha yakın görmüş ve tahta çıkanın kendisi olacağını düşünmüştür.Zira Kütahya, Konya'ya göre İstanbul'a daha yakındır.
Bu düşüncelerini bir çok yerde dile getirmiştir."Sultanlığın kendisine müyesser olacağı" gibi cümleler abisinin ve babası Sultan Süleyman Han'ın kulağına kadar gitmiştir.Bu yüzden Selim ordu toplamaya başlamış, Beyazıt'ta karşı koymak için aynı şeyi yapmıştır.Lakin bu sözler ile şehzadeyi yargılamak doğru olmaz.Olayı gerisine ve ötesine kaynaklara göre bakmak gerekir.
LALA MUSTAFA PAŞA
Lala Mustafa paşa, Sokullu Mehmet paşa ve Rüstem paşa gibi devlet adamlarının iktidar hırsları yüzünden iki şehzade birbirine düşmüştür.
Lala Mustafa paşa Beyazıt'ın çocukluğundan beri onu büyütmüş ve öğretmenlik yapmış biridir.Bunlara rağmen elleri ile büyüttüğü şehzadesinin tahta çıkmasını istemez.Çünkü Lala Mustafa'nın hesabı sadrazam olmaktır.Beyazıt tahta çıkarsa ona yakın olan Rüstem paşa sadrazam olarak yanında olacaktır.Bu yüzden Beyazıt'ı türlü oyunlar ile ölüme götüren asıl kişi Lala Mustafa paşadır.
İki şehzade karşılıklı asker toplamaya başlarlar.Bu sırada padişah durumu öğrenir ve ortamı yatıştırmak için Beyazıt'ın hocası Mustafa Paşayı Selim'in yanına konya'ya gönderir.Böylece Selim asker toplamayacak, Beyazıt'ın da Selimden yana bir şüphesi kalmayacaktı.Oysa Mustafa paşa tam bir haindi.Oradan iki şehzadeyi ve padişahı kışkırtmıştır.
ŞEHZADELER ARASI SAVAŞ
Bunun üzerine Beyazıt padişaha kaygılarını anlatan mektuplar göndermiştir.Bu mektupları taşıyan ulaklar Mustafa paşa tarafından öldürülmüş, mektuplar padişaha ulaşmamıştır.Bu yüzden Beyazıt ordusuyla Konya ovasında Selim'e saldırmıştır.Tam Beyazıt kazanıyor iken, Padişah Mustafa paşanın verdiği bilgilerle oğlunun isyan ettiğini düşünerek dönmelerden bir orduyu Selim'e yardıma göndermiştir.Bu ordunun başında da hain Mustafa paşa vardır.
![]() |
(Muhteşem Yüzyıl dizisinde Şehzade Beyazıt karakteri) |
Beyazıt yenilir ve geri çekilmek zorunda kalır.Hakkında idam kararı çıkınca ve babası kendisini affetmeyi reddedince oğlunu da alarak İran şahı Tahmasb'a sığındı.Kazvin'de büyük bir törenle karşılandı.Tahmasb aracılığı ile babasından af diledi.O sıralarda babası ile aralarında yazılan duygusal mektuplaşmaya aşağıda yer vereceğiz.
İDAM EDİLİŞİ
Tahmasb, Selim ve Kanuni arasında Bayezid’in teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar yapıldı.Tahmasb’ın isteklerinden bir kısmını kabul etmek zorunda kalan Kanuni, ona 1.200.000 altın ödeyeceğini ve Kars Kalesi’i bırakacağını vaad etmiştir.Ayrıca Selim de padişah olduğunda, İran’la dost kalacağına dair bir ahidname vermiştir.
![]() |
(Muhteşem yüzyıl dizisinde Beyazıt ve Sultan Süleyman) |
Anlaşma sağlanınca Kazvin’e giden Osmanlı elçileri 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezid’i ardından da oğullarını boğarak öldürdüler. Bayezid ve oğullarının cenazeleri Sivas’a getirilerek surların dışında bulunan "Melik-i Acem türbesi"'ne defnedilmiştir. Bu türbe Abdülvehhâb Gâzî Camii içerisindedir.
Şehzade Bayezid'in ölümünden sonra Bursa'ya nakledilen karısı bir kale içinde bekletilmiş ve yanında bulunan üç yaşındaki oğlu da öldürülmüştür.
Kanuni Sultan Süleyman ve Şehzade Beyazıt'ın Mektupları
ŞEHZADE BEYAZIT'IN MEKTUBU
Ey seraser âleme Sultan Süleyman'ım baba,
Tende Canım, Canımın içinde cananım baba,
Bayezîd'ine kıyar mısın benim canım baba
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Enbiya ser-defteri yani ki Âdem hakkıçün,
Hem dahi Musî ile îsî-i Meryem hakkıçün,
Kainatın server-i ol Ruh-i âzam hakkıçün,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Sanki Mecnun'um, bana dağlar başı oldu durak,
Ayrılıp bilcümle mal ü mülkten düştüm ırak,
Dökerim göz yaşını vâhasretâ, dâd-el-firak,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Kim sana arzeyleye hâlim,
eya şah-ı kerim, Anadan, kardeşlerimden ayrılıp kaldım yetim,
Yok benim bir zerre isyanım sana,
Hak'tır alîm, Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Bir nice ma'sumum olduğun şeha bilmez misin?
Anların kanına girmekten hazer kılmaz mısın,
Yoksa ben kulunla Hak dergahına varmaz mısın,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Hak Taâlâ, kim cihanın şahı etmiştir seni
Öldürüp ben kulunu, güldürme şahım düşmeni
Gözlerim nuru oğullarımdan ayırma beni
Bigünahım, Hak bilür devletlü sultanım baba
Tutalım iki elim baştan başa kanda ola,
Bu meseldir, söylenir kim "kul günah itse n'ola"
Bayezîd'in suçunu bağışla, kıyma bu kula,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
Kelimelerin anlamları;
1 Seraser: Baştan başa. 2 Ser-defter: Kitaba, deftere yazılan ilk isim. Ruh-i âzam: en büyük ruh, Tanrı Ruhu'nun insanda tecellisi. 3 Bilcümle: hep, bütün. Vâhasretâ, dâd-el-firak: "özleyiş ve ayrılık acısından medet." 4 Kerim: bağışı bol, cömert. Eya!: Ey! Alim: bilen. Şehâl: ey padişah! Düşmen: düşman
KANUNÎ'NİN YANITI
Ey demeden mazhar-ı tuğyan ü isyanım oğul,
Takmayan boynuna hergiz tavk-ı ferman'ım oğul,
Ben kıyar mıydım sana ey Bayezıt Han'im oğul,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Enbiya vü evliya, ervah-ı âzam hakkıçün,
Nûh u İbrahim ü Musî İbn-i Meryem hakkıçün,
Hatm-ı âsâr-ı nübüvvet Fahr-i Âlem hakkıçün,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Âdem adın itmeyen Mecnun'a sahralar durak,
Kurb-i taattan kaçanlar daima düşer ırak,
Tan değildir der isen "Vâhasretâ, dâd-el-firak"
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Neşet-i Haktır übüvvet, ram olan olur kerim,
"Lâ-t'akul üf!" kavlini inkâr eden kalur yetim,
Taat'a, isyana âlimdir Hudavend-i azîm,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Hak reâya-yi muti-e rai etmiştir beni,
İsterim mağlûb idem ağnâm'a zi'b-i düşmeni,
Haşelillah öldürürsem bîgüneh nâgeh seni,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Rahmü şefkat, ziyb-i iman olduğun bilmez misin,
Ya dem-i ma'sum'u dökmekten hazer kılmaz mısın,
Abdi âzâd ile Hak dergahına varmaz mısın,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Tutalım iki elin baştan başa kanda ola
Çünki istiğfar idersen biz de afv-etsek n'ola
Bayezîd'im suçunu bağışlarım gelsen yola,
Bigünahım dime bari, tevbe kıl canım oğul.
Kelimelerin anlamları;
1 Demadem: Zaman zaman. Mazhar-ı tuğyan ü isyan: başkaldırma ve isyan suçlarını işleyen. Hergiz: asla. Tavk-ı ferman: ferman halkası, uyulması gereken padişah buyruğu. 2 Ervah-ı âzam: Ruh-u Âzamlar, Tanrı Ruhu'nun insanlarda tecellisi. Enbiya: Peygamberler. İbn-i Meryem: Meryem'in oğlu (Hazret-i İsa). Hatm-i âsar-ı nübüvvet, Fahr-i Alem: gelip geçmiş peygamberlerin sonuncusu, kâinatın övüncesi (Hazret-i Muhammed). 3 Kurb-i taattan kaçanlar: ibadete uzak duranlar, ibadetten kaçanlar. Tandeğildir: şaşılacak şey değildir. Vâhasretâ, dâd-el-firak:ayrılık ve özleyiş acısından medet.4 Neş'et-iHak :Tann (güneşinin) doğduğu yer. Übüvvet: babalık. Lâ-t'akul üf "Ana babaya 'üf!' dedirtmemelidir" anlamındaki ayet hatırlanıyor. Taat: itaat. Hudavend-i azim: Ulu Tanrı. 5 Reâya-yi muti': itaatli sürüler (ulus). Rai: çoban. ZVb: kurt. Haşelittah: Allah etmesin, tövbe Yarabbi. Bîgüneh: günahsız, Nâgeh: ansızın 6 Rahm: acıma, merhamet. Ziyb-i iman: iman'ın süsü. Dem-i masum: günahsız kişilerin kanı. Hazer: çekinme, korkma. Abd: kul, köle. Çünki: madem ki, ne vakit ki. 7 İstiğfar: af, bağış dileme.
Hiç yorum yok : Leave Your Comments
(İnternette fikir ve düşüncelerin yayılmasında büyük rol oynayan Web 2.0 siteleri (bloglar, forumlar, video siteleri, sosyal ağlar vs) çok sesliliğin ve demokrasinin bir parçası olarak anlaşılmalıdır.)